Memiş Hoca'nın Ağıdı 146
Dengiyinen gelir şeker
Öksüz batsın neylemeli
El vurur boynunu büker
Sen buraya devre geldin
Vezir odada oturur
Ne zengin kadan alayım
Tülüsü altın getirir
Ağlama anam ağlama
Görenler bilir eveli
Mengilloğlu Memiş Hoca
On beş camız tor develi
Havlımızda çatal hayma
Hayması çifte direkli
Kayseri'de düşün görmüş
Ondan korkmuş kurt bilekli
Caminin dibinde yatar
Nenni Kara Vezir nenni
İt m' oluksun bacım Dudu
Elin yüzün ala kanlı
Hepisinden Bahar nazlı
Verin de Bahar ağlasın
Bibisinin oğlu Selim
Sarız'da yozun ağlesin
Kuruçay'ın seli söker
O da boz bulanık akar
Kağnıya sığmamış Vezir
Kollarını teker çalar
Odası yıldız ışıklı
Sofrası gümüş kaşıklı
Melek evden heyle çıksın
Koltuğu alabeşikli
Tahtalı'ya indi yozu
El eline verdi sözü
Yarıyolda koydun Hoca
Onmadık Hatice kızı
Açın deliğin camını
Kuş tünesin pecesine
Kulağı altın küpeli
Aynı gider Hoca'sına
Sen yaylaya çıkma Fatma
Kalsın çadırın salağı
Zırtaboz babamın oğlu
Her işlik gelmez bileğe
Sofrası ballı börekli
Çadırı dokuz direkli
Ben ölüyüm babamoğlu
Dosta düşmana gerekli
Yeşil ördek göldeyiken
Eğricesi teldeyiken
Tez gelesin babamoğlu
Dört gelinin evdeyiken
Dere şu Taf'ın deresi
Hayli çekiyor arası
Beyler buna sebep olmuş
Kır Mehmet'in Gö Kara'sı