Mağusa Limanı 824
Mağusa limanı limandır liman
Beni öldürende yoktur din iman
Uyan Alim uyan uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun
İskeleden çıktım yan basa basa
Mağusa'ya vardım gan kusa kusa
Uyan Alim uyan uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun
Sanatçı: Anonim
Mağusa Limanı Türküsünün Hikayesi
Türkünün hikayesindeki Ali, Mağusa limanında çalışan bir hamaldır. Esmerliğinden dolayı Ali'ye arap lakabı takmışlardır. Evli ve bir çocuk babasıdır. Arap Ali güçlü bir delikanlıdır. Çoğu akşam işten sonra çalıştığı yere yakın her zaman gittiği meyhaneye uğrayıp oradanda evine gider.
Bir akşam yine meyhaneye gittiğinde çok sesli ve hoşuna gitmeyen bir durum ile karşılaşır. Bu gürüntünün sebebi İngiliz sömürgesine ait 7 Hint'li askerdir. Askerler ve Arap Ali arasında bir arbede çıkmış ve askerlerin beklemediği şekilde Arap Ali üzerine yürüyen askeri dövmüş ve geri çekilmelerine sebep olmuştur. Askerler oradan uzaklaşmıştır. Fakat Arap Ali'nin arkadaşları rahatsız olmuştur ve bir daha oraya gelmemesi için uyarmışlardır. Ail söylenenlere kulak asmamış ve haklı olan kendi olduğunu savunmuştur. Bu olay o gece tüm Kıbrıs'a yayılmış ve konuşulmaya başlanmıştır.
Ertesi gün Ali yine meyhaneye gider ve 7 Hint'li askerde ardından buraya gelirler. Askerler silahlarının ucuna süngü takıp buraya gelmiştir. Ali'yi gören askerler saldırmış ve askerlerden birini yumrukla yere yatırmıştır. Ama askerler karşısında direnememiş ve süngüleriyle Ali'yi yaralamışlardır. 7 askerde süngüsünü Ali'ye saplamıştır. Ali kan kaybetmiş ve güçsüz kalmıştır. Askerler ibret-i alem olsun diye Ali'yi çalıştığı limana kadar sürükleyip bırakırlar. Olayı duyan eşi buraya gelir ve Ali'yi görür. Ali'nin son sözleri "İskeleden çıktım yan basa basa Mağusa'ya vardım kan kusa kusa. Mağusa limanı, limandır liman, beni öldüren de yoktur din iman" olduğu söylenmektedir. Ali orada ölmüştür. Bu sözler yayıldıktan sonra dillere düşmüş ve günümüze kadar gelmiştir.